Eski adıyla Komodor Remzi bey yalısı olarak bilinen bu yapı Anadolu hisarının en uç noktasında ve Hisarın hemen önünde bulunmaktadır. 1917 yılında yapılmış ve Uzun yıllar ufak tefek tadilatlar dışında özüne dokunulmadan kullanılmış.

El sıkışıp inşaata başladığımızda 1992 yılının ortalarıydı. Verilen karar ve hazırlanan proje doğrultusunda mevcut yapı yıkılarak yerine betonarme karkas bir yapı inşa edilecek ve restorasyon çalışması bu şekilde tamamlanacaktı. Hazırladığım CPM programı dahilinde aşama aşama binayı sökmeye başladık. Tabii her zaman olduğu gibi yine hava sonbahara kışa dönerken ben inşaata başlıyordum. Sanıyorum bu benim kaderimdi.

Çatı, dış cephe, döşemeler derken en sonunda temel aşamasına kadar indik. İşte o noktada meslek hayatımın en sıra dışı uygulamalarından birini yapmam gerekecekti. Yapının statik projelerini İrfan Balioğlu hoca yapmıştı. Kendisine güvenim tamdır. Fakat temele geldiğimizde bir de baktık ki bina aslında bir balçık denizinin üstünde durmaktaymış. Düşünün denizin ve Göksu deresinin kesişim noktasındayız. Binanın nasıl olup bu kadar sene hafif deformasyonlar dışında bozulmadan ayakta kaldığına şaşırdığımı itiraf etmeliyim. İrfan hoca ile yaptığımız istişareler sonucunda temel alanındaki balçığı olabildiğince temizleyip Radye General altına özel bir altlık yapmaya karar verdik.

Binayı yıktık ama bir tek deniz tarafındaki eski taş duvarı bıraktık. O taş duvar sayesinde dalga etkisinden biraz korunup çalışma olanağı bulduk. Mevcut balçığı zemin seviyesinden 1.5 metre derinliğe kadar sıyırdık. Aynı anda 20 farklı noktaya kuyular açtık. Çünkü adeta suyun içinde çalışıyorduk. Pompalar sayesinde biraz olsun rahatlamıştık. O temizlediğimiz 1.5metrelik balçık yerine yine 1.5 metre yüksekliğinde balast malzemeden bir altlık yaptık. Üzerine de 80cm yüksekliğinde Radye General temel. Sanıyorum temelde 3 bina temeline eşdeğer demir kullandık. Yine İrfan hocanın önerisiyle tüm zemin kat betonarme perde olarak yapıldı. Ev değil adeta kale yapıyorduk. Sanıyorum bu haliyle İstanbul genelindeki en sağlam binalardan biri inşa ettim. Öndeki taş duvarı en son aşamada kaldırdık. Ardından ön cephede 40cm lik kazıklar üstüne bugün kullanılan rıhtımı inşa ettik. Yaklaşık 500M2 kapalı alanlı bu yalıyı 6 ay gibi bir sürede yıkıp yeni baştan yaptım. Rahmetli Erdal İnönü bey ve zarif eşi Sevinç İnönü hanım da işin bu kadar hızla yapılmasına çok memnun olmuşlardı. Hakikaten çok özel bir uygulamaydı benim için. İnönü Yalısı aradan geçen yıllara rağmen pırıl pırıl görüntüsüyle arzı endam ediyor. Anadoluhisarı’na yolunuz düşerse görebilirsiniz.